Logoterapi ve Varoluşçu Analiz

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?

Giriş

Obsesif kompulsif bozukluk: Takıntılar ve zorlantılarla ilişkili bir bozukluktur. Elbette birçok kişinin aklına zaman zaman istenmeyen düşünceler gelir. Bu düşünceler reklam sloganı gibi kişinin aklına takılabilir. Benzer bir şekilde, aklımıza bazı dürtüler gelebilir ve utanç verici ya da tehlikeli sayılabilecek davranışlar sergilemek için bir istek duyulabilir. Tipik obsesyonlar arasında bulaşma, kendine ya da başkasına zarar verme düşünceleri, cinsel-dini içerikli obsesyonlar, simetri-sayma-sıralama obsesyonları, biriktirme-istifleme obsesyonları sayılabilir. Obsesyonlar çoğu zaman hastanın düşünce/değer sistemi ile çelişen özellikler taşır.

Obsesif hastalar güvenlik için gerekli olan bir davranışı yerine getirip getirmedikleri konusunda tekrarlayan kuşkular duyarlar. Kirlenmekten korkabilirler ve hiçbir rahatlatma sözcüğü bu korkunun geçmesine sebep olmaz. Obsesif hastaların önemli bir özelliği aşırı sorumluluk bilinçlerinin olmasıdır. Kendilerine veya başkalarına zarar verebilecek bir harekette bulunmaya yönelik yanlış inanışları vardır. Bu gereksiz düşünceler evrensel olarak görülür. Kompulsiyon felaketi etkisizleştirmek için yapılan ritüellerdir. Bazı hastalar kiri, tehlike kaynağı, sevilmeyen kokuların kaynağı olarak görür. Fiziksel ve sosyal tehlikenin bu kaynağını ortadan kaldırmaya mecbur hissederler.

Gerçekte, obsesif hastaların tümü kendilerini belli bir kalıp içinde “düşünmeye” ya da “hissetmeye” (obsesyon) ya da “davranmaya” (kompulsiyon) zorlayan, benliğe yabancı bir gücün öznel deneyimini taşımazlar. ). Hastanın zihni gerçekte kendisini hiç ilgilendirmeyen düşüncelerle doludur ve kendisine yabancı gelen dürtüler hissetmektedir. Arada bir karşı duramadığı bazı davranışlarda bulunmak zorundadır. Zihnine takılan bu düşünceler hasta için hiçbir anlam taşımadığı için çoğu kez kendisine saçma gelir. Bu düşünceler onu bitkin düşürene dek oyalar ve bir ölüm-kalım sorunuyla karşılaşmışçasına kaygılandırır. Obsesif Kompulsif Bozukluğun belirtileri olan obsesyonlar ve kompulsiyonların oluşması ve sürdürülmesinde, düşüncenin değerlendirilmesi ve düşünce hakkındaki inançlar gibi üst bilişsel süreçlerin öneminden söz edilmektedir.

Obsesyonlar

 Israrcı ve kontrol edilemez türde istem dışı ve tekrarlayan düşünce, imge ve dürtülerdir. Bu tarz düşünceleri deneyimleyen kişiler sıklıkla bunu gerçek dışı olarak algılar. Bu takıntılar kişinin günlük yaşamındaki işlevselliğini önemli ölçüde engeller. En sık obsesyon temaları arasında kirlenme korkusu, cinsel ve saldırganlık dürtüleri, beden sorunları, simetri veya düzen gelir.

  • Kirlenme korkusu: Kendisi ve çevresindekiler için kir, zehir, mikrop, radyasyon bulaşması konusunda girici düşünceleri vardır. Kompulsiyonları genellikle el yıkama şeklinde görülür.
  • Patolojik şüphe: Bir işin doğru bir biçimde tamamlanmadığına dair yoğun kuşku duyarlar ve bunun sonucunda kötü bir olayın gerçekleşeceğine dair kaygılıdırlar. Zorlantı davranışlarına örnek olarak sayma ritüelleri gösterilebilir.
  • Somatik obsesyonlar: Yaşamı tehdit eden ciddi bir hastalık kaygısı oluşmasıyla ilgili gerçek dışı, süreğen bir korku gelişmesi şeklinde görülür. Hipokondriden ayırt edilmesi genellikle zordur.
  • Simetri İhtiyacı: Obje ya da olayları belirli bir düzende tutmaya, motor davranışları düzenli bir tarzda yapmaya, bozucu davranışlara, nesneleri simetri içinde ya da eşit bir şekilde tutmaya duyulan ihtiyaçtan kaynaklanan girici düşüncelerdir.
  • Agresif obsesyonlar: Bireyin şiddet içerikli saldırgan davranışlarını içeren ya da çevreye uyumsuz olacak şekilde agresif davrandığı, süreğen ve korku içerikli düşünceleridir.
  • Cinsel obsesyonlar: Bireyin çevreye uyumsuz olacak şekilde cinsel davranışlarda bulunacağına dair tekrar eden girici düşüncelerdir.

Kompulsiyonlar

Obsesif kompulsif hastalar iki temel gruba ayrılır: Temizleyenler ve kontrol edenler. Temizleme ile ilgili ritüel davranışlar hastanın güvenlik hissini yeniden inşa etmesine yarar. Kontrol etme ise bazı felaket bazı felaket tarzı olaylara karşı korku ile tetiklenir ve kontrol etme davranışları ile kaygının giderilmesi sağlanır. Tekrarlama ve sıralama/düzenleme kompulsiyonları, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu grubunda olarak daha yüksek orandadır. Tedaviye dirençli obsesif kompulsif bozukluklar uygun ilk aşama tedavisine rağmen tatmin edici yanıt alınamayan obsesif kompulsif bozukluklar olarak tanımlanır.

Kişinin takıntılı düşüncelerinin yol açtığı kaygıyı azaltmak veya korkulan durumların olma olasılığını engellemek için yapılan tekrarlayıcı davranış veya zihinsel eylemlerdir. Gerçekçi bir düşüncesi ya da ihtiyacı olmadığı halde kişi, bu tür davranışları yapmadığı halde bir felaket olacağını düşünür. Tekrar eden davranışların sıklığı şaşırtıcı bir şekilde yüksek olabilir. Genel olarak bakıldığında rapor edilen kompulsiyonlar arasında şunlar olabilmektedir.

  • Ayrıntılı ritüeller şeklinde temizlik ve düzen kompulsiyonları
  • Sayma ya da bedenin herhangi bir yerine dokunulduğunda koruyucu olduğuna inanılan hareketler
  • Belirli bir hareketin yapılıp yapılmadığından emin olmak için tekrarlayıcı şekilde kontrol etme

Sonuç

Obsesif düşüncelerin tutsağı olan kişilerin benliklerinde sahip-köle ilişkisi sürdürülür. Sahip kölesine “bunu öyle değil, şöyle yapmış olmalıydın” türünde sonu gelmez yargılamalarla eziyet eder. Tedavide psikoterapistin yapması gereken şey, sahip çocuğun tedavi ortamını ele geçirmesine fırsat vermeyerek, çaresiz olan çocuğa ulaşıp onunla ilişki kurmaya çalışmasıdır. Tam tersi olursa yani sahip çocuk terapist tarafından kişinin gerçek benliği olarak algılanırsa, obsesif belirtiler terapi odasını çok uzun bir zaman ele geçirebilir.